Yanık Sonrası Kızarıklık

Yanık sonrası kızarıklık yanığın iz bırakarak iyileşmesi sonrasında görülmektedir. Tüm izlerde meydana geldiği gibi yanık izlerini de tamamıyla ortadan kaldırmak mümkün değildir. Tam aksine estetik açıdan yanığa yapılabilecek kısıtlı düzeltme olanağı vardır. Eğer yanık saçlı alanlarda kısmi şekilde kayıplar oluşturmuşsa, yüzde, göz etrafında, ağız kenarlarında çekintiler ve biçim bozuklukları oluşturmuşsa, eklemlerin hareketini engelleyen, çocuklarda büyümeyi engelleyen çekintiler oluşturmuş ise müdahale söz konusu olur. Yanık alanlarda ileri derece kabarıklık, açılıp kapanan yara veya belirgin nitelik değişiklikleri varsa tekrardan müdahale edilebilir.

Yanık belirtilerini birçok yanıkların şiddetinden değil sonrasında tatbik edilen hata yöntemlerden ötürü kaynaklanmaktadır. Evlerdeki kaza olaylarında en fazla yanık sebeplerinden meydana geldiğini düşünürseniz herkesin bu iyileştirme ile ilgili bir düşünce sahibi olması gerektiğini anlayacaksınız. Ülkemizde evlerde yapılmış olan yanık tedavilerinde karşılaşılan en kocaman yanlışlardan bir tanesi yanan bölgeye farklı maddeler sürmektir. Bunların en başında diş macunu, yumurta akı ve gibi bir şeyler gelir ve olan izlerin en önemli sorumlularından birisi de bunlardır. Bilhassa çok fazla derin ve kuvvetli olmamış yanıkların derin ve kuvvetli duruma gelmesine yol açan bu yollar denenmemeli daha basit olan yanık bölgeyi su altına tutmaktır. Fakat kısa müddetli bir suya tutmadan ziyade yanan bölge en az 1/2 saat süresince su ile soğutulmalı ve böylelikle yanığın daha derinlere ilerlemesi engellenmelidir. Olması gerektiği kadar soğutulan ve uzunca süre musluk suyu alt kısmında bekleyen yerinizi her vakit temiz tutmaya çalışmanız da mühim. Musluk suyu dışındaki çok fazla sıcak olan olmayan su veya buzlara maruz bırakmanız ise işe yaramaktan ziyade yanığı hepten kötüleştirecektir. Eğer yanık çok fazla veya vücudunuzun yüzde onundan daha çoğunu kaplıyorsa 1/2 saatlik musluk suyu rehabilitasyonunun sonrasında anında bir sıhhat kuruluşuna gitmeli ve tıbbi destek almalısınız. Çünkü hangi derecede bir yanığın meydana geldiğini ve bunun tam şekilde nereleri etkilediğini kendi kendinize saptamak hemen hemen olanaksızdır. Yapılmış olan araştırmalar rastgele bir ilacın yanıklara karşın önce müdahalede gösterişli olamadığını ve yarayı soğutmanın izleri önlemek amaçlı tek çare olduğunun altını çizmektedir. Bu nedenle doktorunuz önermedikçe su haricinde bir medikal malzeme kullanmamalı ve yanan bölgenin nemli, serin ve temiz kalması gerektiğini unutmamalısınız. Yanık tedavisi profesyonel çok fazla kişiden meydana gelen bir ekip aracılığıyla yürütülür. Yanıklı hastayı iyileştirme eden ekibin başarısı, fakat iyileştirme bir tüm şekilde onay edildiğinde, başka bir deyişle, hastanın iyileştirme sonucu ve tedavinin etkinliğine yönelik değerlendirilir.

Sıcak yaralanmalarında yakıcı faktör veya ısı kaynağı alev, yanan bir cisim, soba, mangal, sıcak olan su veya diğer sıvılar olabilmektedir. Bununla birlikte cereyan çarpmaları, kimyevi maddeler ve ışınım gibi çok fazla etkende yanık gibi kayıp verir.

Sıcak yaralanmalarında doku hasarının derecesi, ısının yüksekliğine ve temas müddetine bağlıdır. Yanıklı hastada yaralanmanın ciddiyeti yanık yarasının derinliği ve genişliği ile belirlenir. Bununla birlikte solunum yolu yanığının olması ciddiyeti hepten arttırır. Birtakım özel bölgelerin yanıkları da yaralanmanın ölümcül açıdan olmasa dahi sakat kalma bakımından ciddiyetini arttırır. Yanık şoku rehabilitasyonundaki son gelişmeler, hasta kişi nakli, önce aciliyetli destek ve destekleyen tedavideki ilerlemeler, yayvan ve önemli yanıklarda erken ölümleri çok azaltmıştır. Bunun sonucu olarak da sepsis ve geç sakatlık yaşaması sorunları ortaya çıkmıştır. Böylelikle sıcak olan yaralanmasından sonra gelişen en mortal komplikasyon infeksiyon ve sepsis birinci sırada bulunmaya başlamıştır.